Bahis Haber 24 Güncel Haberler
Related Articles
Gol düellosuna sahne olan maçta sevinen Rizespor oldu. Galatasaray uzun yıllar sonra sahasında 4 gol yiyerek bir sürprize imza atmış oldu. Yıllarca unutulmayacak bir maç izledik. 7 gol, 1 penaltı, 1 kırmızı kartın olduğu karşılaşma güzel olduğu kadar heyecanlı geçti.
Oyunun hemen başındaki Rizespor golüyle tehlike geliyorum demişti. Aslında maçın iki önemli hatasını yapan savunma skoru da belirlemiş oldu. Önce, Luyindama ardından Marcao’nun hataları affedilecek, hatta kabul edilecek gibi değil. Bu maçta savunmanın kötü olduğunu da söylemeliyiz.
İkinci sarı karttan oyun dışı kalan Yedlin’in penaltı yaptığını da göz önüne alırsak, Sarı-Kırmızılıların defans hattı vasatın çok altında kaldı. Bunun yanına Muslera’yı da eklemek gerekir. Bugüne dek çok kez takımı kurtaran Muslera 4 gol yedi. Dikkat çekici bir başka ayrıntı aslında Muslera’nın 4 gol yemesi.
Galatasaray maça çıkarken, Rizespor’dan 4 gol yiyebilir diye düşünmek sanırız öngörülmeyen bir durumdu. Fakat, ligin sonu yaklaştıkça bu tür sonuçların olma yüzdesi artık çok yüksek. Rizespor düşme hattından kurtulmak adına canını dişine takmış bir mücadele içinde. Geçen hafta Hatayspor galibiyeti ardından Galatasaray’ı yenmeleri çok da tesadüf değil. Yeni teknik direktör Bülent Uygun’la bir ivme yakalayan Rizespor oynadığı oyun aklı ile galibiyeti fazlasıyla hak etti.
Bülent Uygun, Galatasaray’ın geriden oyun kurduğunu bildiği için oyuncularına önde baskı yapmayı öğütlemiş. Atılan iki gol de bu baskı sonucu geldi.
Bir başka yaptıkları taktik anlayış ise, Falcao ile Mustafa’yı kontrol etmekti. Zaman zaman adam adama bu ikiliyi takip ettiler. Genellikle de alan savunması ile boşluk bırakmadılar Galatasaray’a. Kazandıkları topları hızlı kullanmayı da iyi yaparak oyunu kendi lehlerine çevirdiler. Uzatma dakikalarında biraz dikkatli olsalar daha farklı bir sonuç alabilirlerdi.
103 dakikalık oyunun 24 dakikasında Galatasaray 10 kişi kaldı. Buna rağmen son anlarda daha fazla efor harcadılar. Kazanma adına çok uğraştılar. Ancak, maçı çok önce kaybetmişlerdi. Nedenine gelince; Fatih Terim, Falcao ve Mustafa’yı çift santrfor olarak sahaya çıkarmıştı. Orta saha ise daha çok koşan oyunculardan kuruluydu. Taylan’ın yokluğu hissedildi diyebiliriz. İlerideki ikili rakip savunma arasında kaybolunca gol bulmak güçleşti. Kenarlar çalışmayınca, orta alanda üretkenlik anlamında zayıf kaldı. Rakip ceza alanı içinde iki santrfor etkisiz kaldı. Atılan gollerde Yedlin ve Emre Akbaba imzası vardı. Üçüncü gol ise Rizespor savunmasının kendi kalesine attığı gol olarak kayıtlara geçti. Gerçi bu pozisyonda Onyekuru faktörünü de gördük.
Fatih Terim nedendir bilinmez, iki kanat oyuncusunu kulübede bekletti. Onyekuru, Babel hatta Kerem ilk 11’de oynasa sonuç farklı olabilir miydi? Bu oyuncular ikinci yarı sahaya çıktıklarında oyunun nasıl renklendiğini, atak çeşitliliği yaşandığını izleyenler gördü. Bu anlamda, Fatih Terim bu kez oyunu çeviren hamleler de etkisizdi. En azından ilk 11 seçimi hatalıydı.
Şurası bir gerçek ki, Falcao ile Mustafa yan yana oynayamıyorlar. İkilinin etkin olabilmesi için kenarların çok çalışması, orta sayısının fazlalığı ve geriden gelenlerin üretkenliği önem kazanıyor. Bunlar olmayınca iki golcü de sıfırı çekti. Sarı-Kırmızılıların yeterince iyi bir kadrosu olduğu bir gerçek. Bu kadar yetenekli ekibi iyi koordine etmek ayrı bir başarı. Bu nedenle Fatih Terim şaşırttı diyebiliriz.
İki bireysel hata dışında rakibe çok fazla pozisyon verilmesi de dikkat çekti. Galatasaray, Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın oynayacağı karşılaşma öncesi çok önemli bir fırsatı harcadı açıkçası. Atılan 7 golün en iyisi ise tartışmasız Emre Akbaba’nın 25 metreden köşeye giden şutuydu.
Hakem Volkan Bayarslan kötü bir maç yönetti. Rizespor’lu Selim’in Etebo’ya yaptığı faulde kırmızı kart göstermeliydi. Yine Luyindama’nın maçın başındaki faulüne sarı kartı atladı. Hatta, Galatasaray’ın ilk golünde ceza sahası içerisindeki engellemeyi görmedi. Gol iptal olabilirdi. Sonuç olarak güzel maçın kötü hakemi ydi…
